Drama ve Tarihi

Drama Kavramı

 Drama sözcüğünün tam olarak Türkçe karşılığı bulunmamaktadır. Yunanca “dran” sözcüğünden  türetilmiştir.

Dran: yapmak,etmek,eylemek anlamını taşımaktadır.

Drama: eylem adını taşıyan yine Yunanca “dromenon “ seyirlik olarak kullanımıdır. Ayrıca Yunanlılarda drama doğrudan doğruya “yaşamak” anlamında kullanılırdı.

Redhouse’de “bir sahne oyununda olduğu gibi geçen hayat olayları“ anlamında kullanılmaktadır.

Yunanca’daki başka bir anlamı da; oynamaktır. Antik tiyatronun gelişmesinden bu yana  “belli bir kimsenin katılanlara anlamı olan bir şey yapması”olarak kullanılır. İnsanların tasarımlarını eyleme dönüştürdüğü bir yoldur. İnsanın her türlü eylem ve edinimde var olan durumlar bütünüdür.

Fransızca da dram (drame); burjuva tiyatrosu anlamına gelir. Halk dilinde tiyatro olarak da kullanıldığı zamanlar olmuştur. Dram aynı zamanda duygusal hüzünlü oyun anlamına da gelmektedir.

Drama Türkçe sözlük anlamı olarak ,sahnede oynanmak için yazılmış oyun ve tiyatro yazısını ya da acıklı hüzünlü olayları, kimi zaman güldürücü  yönlerini de katarak konu alan sahne oyunu türü (TDK,1983) olarak tanımlanmaktadır.

Günümüzde Drama, ‘’ oyun oynamak, canlandırmak’ anlamında kullanılmaktadır

Yaratıcı drama(ceative drama) kavramı daha çok ABD’de kullanılmaktadır. İngiltere de ise daha çok ‘’eğitimde drama’’ (drama in education) kavramı kullanılmaktadır.

Yaratıcı drama; doğaçlama, rol oynama vb. tiyatro ya da drama tekniklerindenyararlanılarak, bir grup çalışması içinde, bireylerin bir yaşantıyı, bir olayı, bir fikri, bir

Konuyu ,soyut ya da somut bir kavramı veya bir davranışı kendi duygu, düşünce, gözlem, deneyim, hayal gücü ve yaşantılarından yola çıkarak eyleme dönüştürdüğü ve yeniden yapılandırarak anlamlandırdığı eylemsel süreçtir. (Prof. Dr. İnci SAN)

 

Yaratıcı Drama Tarihi

 Harriet-Finlay JOHNSON (1871-1956): Drama alanında ilk uygulamaları yapan, eğitimde dramanın başlatıcısı olarak bilinen İngiliz eğitmen.1897’de başöğretmen olduktan sonra programında doğa  gezileri, eğitsel ziyaretler kütüphane  günleri, açık havada dersler, yemek yapımı, el işleri, sanat ve drama ile dersleri hayata geçirdi ve öğrencilerine o güne kadar Viktoryen okullarda duyulmamış bir özgürlük ve bağımsızlık tanımıştır.Sonraki yıllarda diğer eğitmenlerin dikkatini çeker ve programlarına alırlar. Bu etkin yöntem İngiltere’de eğitim müfredatına girer.

  1. Caldwell COOK(1885-1939): Eğitim ve Öğretimde, sınıfların kendini yönetmesi teorisi ve öğrenmeye neden gerek duyduklarını fark etmelerini sağlamak için oyunu araç olarak kullanmıştır.Doğal eğitim ve kendi kendin yönetme kavramlarının savunucusu bir öğretmendir. Cambridge Perse okulunda öğretmenlik yapmıştır. 1917 de yayımladığı The‘Play Way’ adlı kitabı ile tanınır.

Peter SLADE: Eğitsel drama , Dramaterapi ile iyileştirme ve çocuk draması çalışmaları ile farklılık yarattı.

Winifred WARD: Yaratıcı drama ve çocuk tiyatrosu çalışmaları ile eğitime destek sağladı.

Viola SPOLIN: Tiyatro oyunlarını, kişilerde farkındalık kazandırarak geliştirme amaçlı kullandı.

Dorothy HEATHCOTE: Güçlü biröğretme yöntemi olarak gördü ve eğitimde drama çalışmaları yaptı.

Brian Francis WAY : Okullarda öğretici tiyatro çalışmalarını başlatmıştır.

GavinBOLTON : Eğitimdedramanın gelişiminde ,öğretmenin katılımcılığını savunmuştur.

CecilyO'NEILL : Eğitimde drama ve tiyatronun kullanılması alanında uluslararası bir otoritedir. Süreçseldramanın oluşumunu sağlamıştır. Bu yöntem ; İngiltere'de "eğitimde drama", Almanya'da "oyun ve tiyatro eğitbilimi", Amerika'da da "yaratıcı drama" olarak ünlenen, yaratıcı drama ya da eğitimde drama alanına yakın zamanda süreç drama da denilmektedir. Dramanın, yayılırken bilimsel, eğitsel, sanatsal ve kültürel boyutlarının ya da niteliklerinin göz ardı edilmemesi önemlidir. Dramayı çekici kılan, çok yönlülüğü ve oynamaya/canlandırmaya dayalı etkili dilidir. Ancak, tüm diğer bilimsel alanlar gibi, drama eğitimi de uzun bir süreç içinde öğrenilir.

 

TÜRKİYE’DE DRAMANIN TARİHİ

Dramanın (eski adıyla dramatizasyon un) eğitimde ele alınması cumhuriyet döneminde olmuştur. Daha öncesinde Osmanlı döneminin sonuna doğru İsmail Hakkı Baltacıoğlu bu alanla ilgili çalışmalar yapmıştır. 1908 de İstanbul Maarif vekilliği(Eğitim Bakanlığı)görevinde iken okullarda tiyatroya yer vermiş, meşrutiyet dönemi eğitiminin ders programlarına ‘Tarihi Temsil ‘ adı altında ekler yaptırmıştır. ‘Mektep Temsillerinin Usul-ü Tedrisi’ adıyla bir bülten çıkartılmış, tiyatronun eğitim ve öğretim ile ilişkisine değinilmiştir.

Cumhuriyet döneminde 1926 tarihli ilkokul programında, ilkokulun eğitim ve öğretim ilkeleri bölümünde, temsil(dramatik gösteriler) temel olarak kabul edilmiştir. Daha ileri tarihlerde ilkokul ve ortaokul programlarında temsil yoluyla canlandırma biçiminde dramatizasyon etkinliklerine yer yer değinilmektedir.

1962 ortaokul programında öğrencilerin gördüklerini, okuduklarını, düşündüklerini ‘temsil ile ifade’ etmeye çalışmaları gerektiği belirtilmiştir. Bunun dışında Türkçe dersinde okunan metinlerin canlandırılmasında, ilkokulda kullanılan türlü teknikler arasında temsil yoluyla canlandırmadan(dramatizasyon) yararlanılabileceğine de değinilmiştir. Öğrencilerin konuşma yeteneklerinin olumlu yönde gelişmesinde karşılıklı konuşma, anlatma, tartışma ve öykü oluşturma biçimlerinden başka, dramatizasyon çalışmalarının da önemli rolüne işaret edilmiştir. Bu arada, Selahattin Çoruh’un 1938′de yayımlanan ve 1950′de ikinci baskısı yapılan ‘Okullarda Dramatizasyon’ adlı kitabı bu alanda önemli bir boşluğu doldurmuştur.

Sanat eğitimcisi Nevide Gökaydın’ın 1956′da Amerikalı uzmanlarla gerçekleştirdiği ve Ankara’da bir yıl süren sanat etkinlikleri ile drama atölye çalışmalarını, MEB FRTB (Filmlerin Temsil Birimi ) filme almıştır.

1965′te, Emin Özdemir tarafından dramatizasyona yönelik bir el kitabı yayımlanmıştır. ‘Uygulamalı Dramatizasyon’ adlı kitapçığında Özdemir, gelişen ve değişen eğitim anlayışında önemli ve ağırlıklı bir yöntem olan dramatizasyonun, çocukların öykünme güçlerine dayanan, doğal bir öğrenme yolu olması açısından onların yaşamlarında da geniş biçimde yer aldığı görüşündedir. Bu yayın, o yılda her basamaktaki öğretmenlere yönelik olarak yayımlanan hizmet içi eğitim dizisi içinde yer almıştır. Kitapçıkta dramatizasyonun tanımı yapılmış, parmak oyunu, sözsüz oyun(pandomim), öykünmeler, bağımlı ve bağımsız dramatizasyon türlerinden söz edilmiştir. Ayrıca belli başlı derslerden Sosyal Bilgiler, Yurttaşlık Bilgisi, Coğrafya ve Tarih gibi derslere yönelik uygulama örneklerine de yer verilmiştir. Özdemir, eğitimde, sınıfta dramatizasyon ile okul tiyatrosu(temsil) kavramlarının ayrı şeyler olduğunu belirtmiştir.

1968 ilkokul programının Türkçe dersinin öğretimi ile ilgili bölümünde sözlü ve yazılı anlatımla ilgili açıklamalar arasında şu madde yer alır: ‘Öğrencileri konuşturma konusunda

Küçük dramatizasyonların da önemli yeri vardır.

Drama, 1980′lere dek, MEB’de ‘temsil’ ve ‘dramatizasyon’ olarak yer alır. 1980′li yıllarda, Devlet tiyatrosu oyuncu ve yönetmeni Tamer Levent’in ergen ve genç gruplarıyla başlattığı ‘Eğitimde Drama’ çalışmaları, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyelerinden İnci San’ın katkılarıyla belirli bir düzeye gelir. Özellikle ezberci yaklaşım yerine, katılımcı, yaratıcı, yorumcu yaklaşım yaygınlık kazanır. ‘Eğitimde Yaratıcı Drama’, eğitim sistemine yeni bir kavram olarak yerleşmeye başlar. Bu gelişmeler öğretmen yetiştiren okulların öğretim programına drama dersinin konulmasına ve hizmet içi eğitim çalışmalarıyla öğretmenlerin drama konusunda uzmanlaştırılmalarına zemin hazırlar. 1985 bir bakıma, Türkiye’de yaratıcı dramanın çağdaş kullanımında kamuoyuna açılışın başlangıç yılıdır.

1985′te ‘Uluslararası Eğitimde Drama’ seminerinin ilki düzenlenir ve 1985′ten bu yana sanat eğitimi kapsamında ve ayrıca bir öğretim yöntemi olarak dramaya yer veren yayınlar çıkmaya başlar ve çok sayıda yüksek lisans – doktora tezi hazırlanır. Bakanlık da bu gelişmelerden etkilenir, ilk kez 1992′de düzenlenen bir hizmet içi eğitim programıyla konuya kapılarını açar ve okul öncesi eğitime yönelik resim, resim, drama hizmet içi eğitim programlarını başlatır.

Günümüzde Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde okullarda seçmeli ders olarak yaratıcı drama yer almaktadır.

Drama oyun ilişkisi

  • Her ikisinin de başlangıç ve sonuç bölümü vardır
  • Her iki etkinlikte de belli kuralları vardır. Ve çocukların bu kurallar çerçevesinde özgürce hareket etmesini savunur.